Ön yargılar ve ayrımcılık

Almanya’da da LSBTIQ* bireylere karşı ayrımcılığın uzun bir hikayesi vardır.

LSBTIQ* bireylerine karşı sosyal ayrımcılık:

Yasalar, LSBTIQ* bireylerin çoğu haklarını koruyor fakat bu durum ayrımcılığa uğramadıkları anlamına gelmiyor. Günümüzde de, ön yargıların tetiklediği ayrımcılığı görebiliyoruz; sosyal çevrede, okulda, işte. Yasaların bireyleri koruması, toplumun her alanında LSBTIQ* bireylerin saygıyla karşılanması anlamına gelmiyor.

LSBTIQ* bireylere karşı ayrımcılıkların çeşitli formları:

Ayrımcılık kendini çeşitli derecelerde gösterebilir. Bunlar, “microaggression” olarak tanımladığımız, belirli bir azınlığa yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı söylemlerden başlıyor ve sözel ya da fiziksel şiddete kadar gidiyor.

Homofobi:

Bir çok toplumda, eşcinsel ilişkilerde olan insanlara karşı ön yargı vardır. Bu ön yargılar kendilerini çeşitli derecelerde gösterebilir: Bunlar hakaret ile başlayabilir, yasal ayrımcılık olabilir ve hatta acımasız fiziksel şiddete kadar dayanabilir. Homofobi, çoğu zaman transfobi ve femifobi ile el eledir. Örneğin, eşcinsel erkeklere sıkça “fazla feminen” oldukları söylenirken, lezbiyen kadınlara da “fazla erkeksi” oldukları söylenir.

Transfobi

Trans* bireyler, LSBTIQ* toplumunun en görünür bireyleri olmakla birlikte en sık ayrımcılığa uğrayanlardır. Hatta, LSBTIQ* toplumu içerisinde dahi ayrımcılığa uğrarlar çünkü bir çok eşcinsel erkek ya da lezbiyen kadın trans* bireyler hakkında yeterince bilgiye sahip değillerdir

Femifobi

Femifobi demek, feminenliğin her türünü ret etmek demektir. Bu, özellikle doğuşta cinsiyeti erkek olan bireylerin feminenliğine karşı bir tutumdur. Feminen erkekler çoğu zaman alay konusu olur ve cinsiyet kimlikleri sorgulanır. Bu sorun, sadece genel toplumda değil, eşcinsel erkekler arasında da mevcuttur.

LSBTIQ* toplumu ve ırkçılık

LSBTIQ* toplumu içerisinde etnik köken ya da ırk üzerinden yapılan ayrımcılık, ayrımcılığın en yaygın olan formudur. Burada, göçmen geçmişi olan bireyler ya da etnik bir azınlığa ait olanlar, kendilerini çoğunluk tarafından marjinalleştirilmiş hissediyorlar. LSBTIQ* ve “of colour“ olan bireyler, toplum içerisinde sıkça cinselliklerini ya da cinsiyet kimliklerini nasıl yaşadıkları konusunda ön yargılara uğrarlar. Bunun yanı sıra ırkçılık, bazı roller ve davranışlar hakkında kurulmuş beklentilerden oluşabiliyor ya da fetiş hali de alabiliyor.

Last updated: 24.06.2020

nach oben